Bir itibar aracı ve yönetim anlayışı olarak
Hayatta hepimizin alması gereken bazı sorumluluklar bulunmaktadır. Başarıya ulaşmamız, saygınlık elde etmemiz; bir nevi içinde yaşadığımız dünyaya, topluma, çevremize karşı sorumluluklarımızı yerine getirip getirmediğimizle yakından ilişkilidir. Kurum tarafından baktığımızda ise bu başarı ve saygınlığı sadece mal ya da hizmet üreterek elde etmek mümkün değildir. Daha yaşanabilir bir dünya için gerçekleştirilen tüm faaliyetlerde topluma ve doğaya karşı sorumluluklarımızın bilincinde hareket ettiğimizi göstermemiz ve bu algıyı oluşturmamız gerekmektedir. Kurumlar da birer kurumsal vatandaş olduğunu unutmadan, toplumla bağ kurarak, farkındalık yaratarak, itibarını geliştirerek varlıklarını sürdürebilmelidir.
Sosyal sorumluluk, kurum ve kuruluşların ya da bireylerin kendi faydaları kadar toplumsal faydayı da ön planda tutması anlamında kullanılır. Kurumların itibarlarını sürdürmelerinde son derece önemli olan Kurumsal Sosyal Sorumluluk; yürütülen uygulamaların toplum çıkarının gözetilerek toplumla etkileşimde bulunulmasıyla yakından ilişkilidir. Kurum, sosyal sorumluluk faaliyetleriyle topluma karşı duyarlı olduğu bilgisini de vermektedir. Rakiplerinden daha farklı olduklarını topluma hissettirmek isteyen kurumlar itibarlarını geliştirmek yönünde toplumsal problemlere mutlaka çözümler getirmelidir. Tüm bu çalışmalar uzun vadede kurumun itibarına pozitif anlamda etki etmektedir.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk kapsamında faaliyetler yürüten kurumlar arasında ise samimi bir şekilde gönüllüğe sahip olan, etik değerlere önem verenlerin pozitif bir saygınlık elde edebileceği gerçeği ise unutulmamalıdır. Artık öyle bir çağda yaşamaktayız ki en ufak bir iletişim kazası ya da hatada kaybedilen itibarı tekrar sağlamak, ekonomik kayıplardan çok daha büyük zararlara yol açarken, kaybedileni yerine koymak da çok daha büyük emek ve zaman gerektirmektedir. Dolayısıyla kurumsal sosyal sorumluluk günümüzde artık bir yönetim anlayışı olarak kabul görmekte ve geniş bir uygulama alanı karşımıza çıkmaktadır.
Gerek uluslararası arenada gerekse ülkemizde gerçekleştirilen itibar ölçüm sıralamalarında üst sıralara baktığımızda, zirveyi paylaşanların sosyal sorumluluk projelerine en çok yatırım yapan kurumlar olduğunu görmek tesadüf değildir. Bu kurumların ilettiği mesajların bir süre sonra rakiplerine göre daha ikna edici olduğu gözlenmektedir.
Maalesef ülkemizde henüz birçok kurum ve kuruluşta kurumsal sosyal sorumluluk uygulamaları tam olarak anlaşılamamaktadır. Daha çok gönüllü yürütülen kurumsal iletişim projeleri ya da hayırseverlik olarak algılanan kurumsal sosyal sorumluluğun, günümüz dünyasındaki kapsamı, içeriği, uygulama biçimleri konunun uzmanları tarafından ilgili kişilere aktarılmalıdır.
Kurumsal sosyal sorumluluk iş hedefleriyle ilişkilendirilen, kurum kültürüne dönüşecek bir strateji ile birlikte; kurumsal ve etik değerlere sahip, toplumsal faydaya dönüşecek, sosyal paydaşların çıkarını koruyacak, kurum içi ve kurum dışı motivasyon, sadakat vb. etkilere sahip olacak, kurumun itibarının sürdürülebilir olmasını sağlayacak projeler olarak uygulanmaya başlanmalıdır.
Gerek kurumsal gerekse bireysel olarak toplumsal fayda yaratacak projelere konuşmacı ve içeriklerimiz ile katkı sağlıyoruz. Gelin kaynaklarımızı etkin kullanacağımız, ilham olacağımız, pozitif etkileşim yaratacak projelere birlikte imza atalım. Kurumsal itibarını, marka değerini sürdürmek ve geliştirmek isteyen tüm kurum ve kuruluşları özgün projeler geliştirmek üzere İlham Veren Konuşmalar’ın deneyimli dünyasına bekliyoruz.